14 Şubat Sevgililer Günü neredeyse tüm masalcılar sevgi, aşk masalları anlatır.
Dada Kuzguncuk’un hayal annesi ve de sahibi Sevgili arkadaşım Iraz Aslı Altan Şekerci’nin davetiyle ben de bu harika mekânda o gün hikâye anlattım ama biraz farklı olsun istedim ve “Aşk-sız Masallar“anlatayım ben dedim. Zira ilişkiler, içinde aşkı barındırdığı kadar aşksızlığı da barındır ve asıl hikâye belki de bundan çıkar ve anlatılır.
Kim demiş anne babalar masal dinlemez diye?!. Ekinköy Anaokulu’nun birbirinden kıymetli ve de sevimli velileriyle masallarımı paylaştım geçen akşam. Masal dinlemekle kalmadık, birlikte oyunlar oynadık. Tanıştık, isimlerimizi öğrendik, biraz aritmetik bile yaptık akşam akşam. Başta okul sahibi Duygu Hanım’a, masalları eskiden çoluk çocuk dinledikleri zamanları bana “masal gibi” anlatan sevgili annesine ve orada olan tüm velilere, öğretmenlere bu keyifli geceyi bana yaşattıkları için teşekkür ediyorum.
7 Ekim 2017, 1. Ekinköy Panayırı’nda okulun minik öğrencilerine masal anlatmak için gittim bu harika okula. Büyük bir bahçe içerisinde yer alan tek katlı bu okulun öğrencileri, zamanlarının büyük bölümünü güzel bahçelerinde geçiriyorlar. Ektikleri sebzelerini sulayıp, besledikleri hayvanlarla birlikte koşturuyorlar çimenlerde. Bu buluşmanın ardından kısa bir süre sonra da okulun kurucusu Sevgili Duygu Kır Dallı ile geleneksel hale getireceğimiz velilerimiz için masal anlatımı gecelerimizin ilkini yaptık.
Organizasyonunu benim de mezunu olduğum Seiba’nın üstlendiği Küçükçekmece’de ilk kez gerçekleştirilen ‘Masal İstanbul’ Uluslararası Masal Festivali kapsamında, ben de bir masal anlattım. Temamız kuşlar olunca, elbette içinde kuşların olduğu bir masal seçtim. Masalımı seçmek için karıştırdığım onlarca kitap arasından birinde Gri Güvercin masalı göz kırptı bana ‘beni anlat’ diye. Gri Güvercin masalını, Küçükçekmece Belediyesi Kütüphanesi’nde anlatırken, sevgili Faysal Macit de bendiriyle ve diğer enstrümanlarıyla bana eşlik etti. Çekimleri önceden yapılan tüm anlatılar daha sonra belediyenin Youtube kanalından izlendi.
Gedik Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü öğrencileri ile Temel Tasarım dersleri kapsamında buluştuk. Onlara anlattığım biri yalın ve sakin, diğeri korkunun, gerilimin, ölümlerin, yeniden doğuşun, aşkın yer aldığı konulardan oluşan iki masaldaki soyut karakterlerden, yerlerden ve kavramlardan, somut biçimler- mekânlar tasarladılar. Hocalarının onlara verdiği yönergeler doğrultusunda proje hazırlama aşamalarına ve tasarımın ne olduğuna dair öğrendikleri bilgileri farklı bir yöntemle deneyimlemiş oldular.
Bir Kitap Üç Masal, hikâye anlatıcılığı eğitimi aldığım arkadaşlarımdan birinin fikir ve isim anneliği yaptığı; sonrasında ise birlikte büyütüp geliştirdiğimiz benim için çok özel bir projeydi. Her anlatımızda, anlatıcılık eğitimi sınıf arkadaşlarımızdan biri de bize katılıyordu ve seçtiğimiz kitaptan birer hikaye anlatıyorduk. 23 Mart 2018 tarihinde ilk kitabımızın hikayeleri ile başladığımız yolculuğumuzu, 28 Aralık 2019 tarihindeki anlatımımla sonlandırıp; projeden ayrılma kararı aldım. Bu süreç boyunca sekiz ayrı kitabın sayfalarını çevirdik, üzerinde konuştuk, anlamaya ve de dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık.
Bir Kitap Üç Masal – Gülçin Uslu
Bir Kitap Üç Masal projesinde referans aldığımız kaynaklar nelerdi?
44 Türk Peri Masalı / Ignac Kunos
Mevlana ve Gizemli Bilgelik Hikayeleri / Idries Shah
Keçi Zlate ve Başka Öyküler / Isaac Bashevis Singer
Tanrıların Masalları / Michael Köhlmeier
Türk Masalları (3 cilt) / Elsa Sophia Kamphoevener
Seiba Uluslararası Hikâye Anlatıcılığı Merkezi’nin Anlatıcının Yolu 1 programından mezun olduğumuz arkadaşlarımızın fikriyle çok güzel bir yola çıktık. Hepimizin evlerimize kapandığı, en yakınlarımızla bile iletişimlerimizin kesildiği bir dönemde grubumuza bir mesaj geldi: “Haydi, masal anlatalım ve birbirimize masalları buluşturalım”. Bir başka arkadaşımız; “O zaman Bulaşıcı Masallar olsun ismi”, dedi.
Bir diğeri; “Hadi B’yi parantez içine alalım ve bulaşmakla kalmasın ulaşsın masallarımız” dedi ve ortaya harika bir proje çıktı. Anlatan, başka bir arkadaşımıza verdi bayrağı ve zincirimiz aylarca sürdü. Başka gruplara ulaştı. İsimlerini bilmediğimiz anlatıcı arkadaşlarımız hala bayrağı elden ele dolaştırmaya devam ediyorlar. Bense çok sevdiğim bir arkadaşımdan devraldığım sıramda; “Dünyamıza Yaz Nasıl Geldi” isimli Kızılderili mitini anlattım. Dünyaya yaz ılıklığını, kelebekleri, kuşları gönderen Ojeeg gibi dünyamızın sağlıklı günlerine ulaşması için uğraşan doktorlarımıza minnetlerimizi gönderdik hep birlikte.
Türk Eğitim Derneği Ailesi ile çok keyifli buluşmalar gerçekleştirdik. Lise öğrencilerinin, TED Istanbul temsilcilik ve gönüllülerin katıldığı buluşmalarımızda masallar hakkında konuştuk. Katılımcılar, anlattığım mitler, masallar ve hikâyeler hakkında çok güzel yorumlar yaptılar, sorular sordular.
11. sınıflarla ise Çağdaşım Gılgamış atölyesinde binlerce yıl geriye yolculuk yaptık. Aramıza giren onca zamanın aslında bizi birbirimizden uzaklaştırmadığını, aksine daha da yakınlaştırdığını birlikte deneyimledik. Değerli koordinatörlerin ve öğrencilerin yorumları atölye sonrasında bile günlerce devam etti.
Bir buluşmamızda ise grubun uzaya çok meraklı olduğunu öğrendikten sonra, çocuklara sürpriz olarak Astronom ve eğitimci arkadaşım sevgili İsmet Doğukan’ı davet ettim programımıza ve bir takımyıldızı miti anlattıktan sonra sözü kendisine devrettim. Gökyüzü, gezegenler ve uzaya dair bilgiler paylaştığı harika bir sohbetle!..
Sakıp Sabancı Müzesi gezilerinde tanıştığım birbirinden değerli öğrencilerimizle yeniden bir araya gelmemi sağlayan TED yöneticilerine çok teşekkür ederim. Umarım hem dijital platformlarda hem de yüz yüze olabileceğimiz etkinliklerde yeniden kavuşuruz. Ayrıca teknik konulardaki desteğinden dolayı oğlum Barışa’a da çok teşekkür ederim.
11-12 Ekim 2019 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen Ulusal Hikâye Anlatıcılığı Kongresi’ne Çağdaşım Gılgamış adlı çalışmam ile katıldım.
İnsanlığın ilk yazılı eseri olan destanın özet sunumundan sonra müziğin eşlik ettiği interaktif bölümde, çeşitli düşünme ve hayal kurma yönlendirmelerime kendini içtenlikle teslim eden tüm katılımcılara minnettarım.
Her ay ürün konseptini değiştiren, yenileyen Dada Kuzguncuk’un 2020 yılı Şubat konsepti “Aydınlık” olduğu için ikinci Sevgililer Günü etkinliğimizde anlatmak üzere ışıklı bir hikâye seçtim.