Müze Etkinlikler
Her sergi yeni bir heyecan, yeni bilgiler, yeni hikayeler, yeni sorular, yeni cevaplar, yeni buluşmalar, yeniden karşılaşmalar demek bizim için.
Galeride Masal / Feyhaman Duran Sergisi
Sakıp Sabancı Müzesi galeri içinde çocuklarınızla birlikte masal dinlemeye ne dersiniz?.
“Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında” sergisinin rehberi bu kez masallar oldu. Çocukların aileleriyle birlikte katıldıkları, her ay farklı bir temada gerçekleştirilen etkinliğimizde bu sefer portrelerdeki ifadeleri işledik.
Hem Doğu’dan hem de Batı’dan birer masal dinlediğimiz etkinlikte, biz de tıpkı Feyhaman Duran gibi iki dünya arasında bir yolculuğa çıktık. Sanatçının, eşi Güzin Duran’la beraber kurduğu dünyayı deneyimlemek üzere, bu yolculuğa bizimle çıkan çocuklarımızı ve ailelerini keyifle ağırladık.
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde Çocuklarla
Binlerce çocuğumuzla yaşadık sergileri. İstanbul’da bir Sürrealist : Salvador Dali‘yi inceledik. Sonra Türk Resminin 70 Yıllık Serüveni ile Batı’ya Yolculuk yaptık. Osmanlı Dönemi’nde İstanbul ve Venedik dedik. Nam-ı Diğer Aşk ile.
Ağa Han Müzesi Hazineleri‘ni keşfettik. Monet’in Bahçesi‘ni. Otyantalizm’in 1001 Yüzü‘nü.
Feyhaman Duran İle: İki Dünya Arasında kalıp, O’nun gözüyle baktık….
Ai Weiwei İle Porselene Dair konuştuk çocuklarımızla.
Hoş gelmiştin Çağının Yenisi Avni Lifij. Sayende çocuklarımızla unutulmaz hatıralar biriktirdik. Aklımdan hiç çıkmayacak olanlar, en minik grubumuzla yaşadıklarım olacak muhakkak Harika Hanım’ın adını sorduğumda heyecanla: _“Muhteşem Hanım” demeleri mesela. Heykel yapanları sorduğumda, bilmelerinin haklı gururuyla: _“Kalemtraş” diye bağırmaları. Kurallarımızı sayarken oynadığımız oyunu bir önceki sergi gezilerinden hatırlayıp eksiksiz söylemeleri. Hemen hemen her gruptan en az birinin parmak kaldırıp _“Öğretmenim size çok benziyor” diyerek Harika Lifij’in portresini göstermeleri ve Lifij’in otoportresi önünde hayat hikayesini paylaştığım bütün ortaokullu, liseli öğrenciler umarım hepiniz benimle paylaştığınız o güzel hedeflerinize ulaşırsınız.
SSÜ Sakıp Sabancı Müzesi’nde etkinlikler yaptığımız diğer sergiler:
Mardin Müzesi’nde Çocuklarla
Kütüphaneler Haftası’nda Mardin Müzesi’ndeydim. Çocukların gözlerindeki ışıltıyı, heyecanlarını, öğrenme meraklarını görmeliydiniz. Kelimelerle tarif edilemez. İnsan karşısında bilgiyi almaya, öğrenmeye hevesli bu kadar çocuk varken, daha da coşkulu anlatıyor. Kitaplar okuduk beraber. Masallar anlattım, Onlar dinlediler. Sorular sordular. Birlikte bulduk cevaplarını…Buluşmamıza çocuklarıyla beraber gelen anneler de katıldı. En çok sevdiğim coğrafyada hikâyelerle var olmanın keyfini bir anlatıcı olsam bile anlatamam sanırım.
Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’nde Çocuklarla
“Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi’nde çocuklarla olmak, çocuk olmak… Onlar’ın gözünden bakabilmek, sesleriyle seslenebilmek… “
“Seyreyle” dedik Ara Güler Mardin’de Fotoğraf sergisi ile.
Abidin Dino‘nun otoportrelerini, “Eller” ve “Yürekler” serilerini inceledik.
Batı’nın Gözüyle Doğu Fotoğrafları’na baktık. Dönemin meşhur Osmanlı fotoğraf stüdyolarının, Batı’nın görmek istediği doğrultuda çektikleri fotoğraflarından oluşan 100’den fazla eserdeki dervişleri, sokak satıcılarını, dilencileri izledik; sokakları, köy pazarlarını gezdik.
Oryantalizm akımının Hollanda’daki en önemli temsilcilerinden biri olan Bauer’in 100’ü aşkın eserinin yer aldığı “Mardin’de Bir Oryantalist: Marius Bauer” sergisinde oryantalizmi ve Bauer’i inceledik. Etkinlikler yaptık.
Murat Germen’in Fotoğrafın Türlü Halleri sergisini anlatırken, türlü hallere girdik öğrencilerimizle ve kolaj çalışmalarıyla bizler de fotoğrafları türlü hallere soktuk.
2010 yılında tanıştım Mardin’le, Mardinli çocuklarımızla, okullarıyla, öğretmenleriyle ve “ikinci memleketim” dediğim o kadim coğrafyayla. İlk günlerimizde çocukları yalnız bırakamayıp, çalışmalarımıza bizi tanımak için katılan ailelerin çoğu şimdi hal hatır sormadan duramadığımız arkadaşlarımız oldular.
Öğretmenim beni İlkokuldayken de gezdirmiştiniz……
Kim bilir kaç defa indim bu merdivenlerden? Kaç çocukla gezdim bu galerideki sergileri? Yine bir sergi çalışmasını bitirdik büyük bir keyifle. Murat Germen’in Türlü Halleri Sergisi kapsamında yaklaşık 2500 öğrencimizle göz göze geldik. Minik bir “en” ler listesi yapmam gerekirse: En duygulandığım anlar: _”Öğretmenim beni ilkokuldayken de gezdirmiştiniz”, diyen liseli öğrencilerle karşılaştığım anlar.
En çok duyduğum benzetme: Murat Germen’in fotoğrafını gören çocukların, hep bir ağızdan; “Mehmet Akif Ersoyyyy” diye bağırmaları. En büyük beklenti: Çocukların müzeye dinozor kemiklerini görmeye geldiklerini sanmaları.
İş Bankası Müzesi’nde Öğrencilerle
2013 -2015 yılları arasında İş Bankası Müzesi’nde “Banka, Tutum, Tasarruf” konulu eğitim programı kapsamında okullarıyla gelen öğrencilerle birlikte sergi gezisi ve öğretici atölye çalışmaları yaptık.
Moha Research Center & Sakıp Sabancı Müzesi Çocuk Eğitim Projesi
Sakıp Sabancı Müzesi ve Kavala MOHA Araştırma Merkezi‘nin ortak bir çalışması için Türkiye’den beş çocuğumuzla birlikte Yunanistan’ın kıyı kenti olan Kavala’ya gittik. Oradaki altı Yunanlı arkadaşlarıyla buluşan öğrencilerimiz, “Çocukların Gözünden İmparatorluğun Başkenti” başlıklı eğitim programında sanatçı Andreas Georgiadis‘in tarihten esinlenerek yaptığı İstanbul’u konu alan çalışmalarını inceleyerek, kendi eserlerini yarattılar.
Bu proje sayesinde MOHA Center ve Sakıp Sabancı Müzesi iş birliği ile İmaret Otel’de gerçekleştirilen Andreas Georgiadis’in sergisi kapsamında, ortak kültürel mirasa sahip olduğumuz Kavala ve İstanbul arasında, çocuklar aracılığıyla bir köprü kurulmuş oldu.
Takip eden aylarda bir defa da Kavalalı öğrencilerimiz ve Andreas Georgiadis, İstanbul Sakıp Sabancı Müzesi’ne gelerek müzenin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu Sergisik arkadaşlarıyla birlikte atölye çalışması yapıp, bir gün de İstanbul’u birlikte gezdiler.
Çevrimiçi Atölyeler
SSM Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu ve Görünenin Ötesinde Osman Hamdi Bey Sergisi için hem öğrenci gruplarına hem de bireysel katılımcılara çevrimiçi rehberlik yaptım. Bu farklı deneyimle birlikte, ileride İstanbul ve yurtdışında yaşayan çocuklarımızın müzeyi gezebilmelerine ve online da olsa bizimle birlikte olabilmelerine imkan olduğunun farkına vardık.
Yıllar sonra ilk defa yanımda öğrenciler olmadan dolaştım müzenin odalarında. Yanımda değillerdi belki ama her birinin güzel enerjisi ekranlardan Emirgan’a kadar ulaşıyordu. Ben de gezimiz bittiğinde, alışık olduğumuz gibi bahçeye kadar eşlik ettim ve müzenin güzel manzarasına doğru telefonumun ekranını çevirirken, tüm gruba el sallayarak uğurladım. Elbette ki maskem takılı olarak!..